Hakem Ücretini Kim Öder?
Herkesin hayatında bir “hakem” dönemi vardır. Evet, belki de tam şimdilerde. Hakem ücretini kim öder? Bu soru, öylesine bir konu değil. Tam bir hayat sorusu! Hadi gelin, bu meseleye biraz mizahi bir pencereden bakalım. Ama dikkat! Ciddiyet yok, bolca kahkaha var!
Erkekler, çözüm odaklıdır; işin içinde para varsa, hemen çözüm bulurlar. Kadınlar ise genelde durumu anlamaya çalışır, hisleriyle karar verir. Şimdi, bunu bir ilişki prizmasından bakalım. Örneğin, bir çift bir restoranda oturuyor, garson hakemi masaya getiriyor ve bir anda bir gerginlik başlıyor. “Bu hakemi kim ödeyecek?” Kadınlar “Seninle işim bitti” bakışlarını atarken, erkekler ise hemen cebinden kredi kartını çıkarıp “Çözüm bu!” diyecek.
Ama hakem meselesi öyle basit değil. Çünkü hem erkekler hem kadınlar bu konuyu kendi tarzlarına göre şekillendiriyor. Kadınlar empatik bir yaklaşım sergileyip, “Hakem parayı bizim için ödesin, herkes mutlu olsun!” derken, erkekler “Ben bu problemi çözerim, ben öderim!” diyerek o soluğu soluğa kadar götürebilirler. Her iki tarafta hakemi ödemek için farklı stratejiler geliştirir ama sonuçta bir şey kesindir: Hakemi ödeyen genellikle daha az konuşur!
Bütçe ve Strateji: Erkeklerin Duruşu
Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını incelediğimizde, hemen şunu fark ediyoruz: Bütçeyi belirlerken “Erkekçe” bir strateji izlerler. Yani “Kimseyi üzmeden işin kolayına kaçalım” diyerek bütçeyi belirlerler. Çoğu zaman bir “Hakem payı” mantığı yoktur, direk olarak toplam ödeme hesaplanır ve genellikle erkekler bunu öder. Çünkü erkekler “stratejik düşünme”de oldukça başarılıdırlar; hakem ücretini kimin ödeyeceğini belirlemek, hayatın geri kalanındaki tüm stratejilerle aynı mantıkla işler. Sadece bir cümleyle: “Kimsenin canını sıkmayalım, biz çözelim.”
Tabii, bu çözüm odaklılık bazen de yanlış anlamalara yol açabilir. Çünkü erkekler, bazen “Ben ödeyeyim” dediklerinde, kadına hiç sorulmamış olur ve kadın da “Neden sen ödeyeceksin?” diye bir soru gelir. Erkekler bu noktada genelde stratejik bir adım atıp, “Bunu gerçekten konuşmaya gerek yok, ben ödeyeceğim” der. Kadın ise hemen “İyi de, sen ödeyeceksen niye söylemedin?” diye karşılık verir. Bu, hakem ödemenin klasik bir döngüsüdür.
Empati ve İletişim: Kadınların Etkisi
Kadınlar içinse olay daha çok ilişki odaklıdır. “Bu hakem ne yapıyor, ne hissettiriyor, bu ücret ne kadar adil?” gibi sorular gelir ilk akla. Kadınlar, ilişkilerde dengeyi sağlarlar. Ve bazen hakem ücretini kimin ödeyeceği konusunda eşitlikçi bir yaklaşım benimserler. “Hep sen mi ödeyeceksin?” diye sormak, kadınların doğal hakkıdır! Oysa ki erkekler biraz daha kontrolcü olma eğilimindedir. Kadınlar ise ilişkiyi sağlıklı tutmaya çalışarak, bazen hakem ücretini ortadan kaldırma teklifleri bile getirebilirler: “Bence bu kadar çok harcama yapmamalıyız.”
Kadınlar için ödemek, genellikle bir tür denge unsuru taşır. Kimin ödeyeceği sorusu değil, “Hikaye ne olacak?” sorusu daha önemlidir. “Sen öde, ben bir dahaki sefere ödeyim!” cümlesi, kadınların arka planda yürüttüğü ilişkinin adil ve dengeli olması için yaptığı bir stratejidir. Kadınlar, hakem ücretinden çok, olayın sonunda birlikte gülebilmeyi hedeflerler.
Hakem Ücreti: Ortak Payda mı, Yoksa Bireysel Görev mi?
Neyse ki, bazen bu kadar stratejik düşünmeye gerek yok. Birçok ilişki, hakem ücretinin ortak bir şekilde ödenmesiyle çözüme ulaşır. Aslında işin sırrı şurada: Ne erkekler ne de kadınlar yalnızca kendi bakış açılarına göre hareket etmemeli. Biraz esneklik, biraz da espri anlayışı ile bu mesele çözülebilir. Hakem ücreti, bir ilişkiyi belirleyecek kadar önemli değil. Biraz komik bir dille söylediğimizde, hakem parası ödemek, ilişkinin bir futbol maçı gibi olması durumudur; kimin daha hızlı ve stratejik hareket ettiği değil, kimin daha fazla eğlendiği ve gülümsediği önemli!
Yorumlarınızı Bekliyoruz!
Peki, sizce hakem ücretini kim ödemeli? Erkekler mi, kadınlar mı, yoksa birlikte mi? Yorumlarda paylaşın, bakalım ne kadar empatik ya da çözüm odaklısınız!